Over 30 years of anarchist writing from Ireland listed under hundreds of topics
Anarsist orgutun rolu, anarsizmin ilkelerine, yani bireysel ozgurluge, toplumun isciler tarafindan kolektif yonetimine ve katilimci demokrasiye dayanan bir toplumun kurulmasi fikrini yayginlastirmak ve bunun icin mucadele etmektir.Anarsist Orgutun Rolu
Genel ilkeler
1. Anarsist orgutun rolu, anarsizmin ilkelerine, yani bireysel ozgurluge, toplumun isciler tarafindan kolektif yonetimine ve katilimci demokrasiye dayanan bir toplumun kurulmasi fikrini yayginlastirmak ve bunun icin mucadele etmektir.
2. Biz, boyle bir toplumun, ancak, kendi endustriyel gucunu kullanan isci sinifinin bilincli hareketi tarafindan insa edilebilecegini dusunuyoruz.
3. Basarili bir devrimci donusum, isci sinifi icinde var olmasi gereken iki temel kritere baglidir:
a) Yaygin devrimci bilinc. Bu, asagidaki ogeleri icermelidir:
i) Kapitalizmin somurusunun ve otoriterciliginin reddi;
ii) isci sinifinin icinde, toplumu, sinifin kendi dogrudan gereksinimleri ve cikarlari etrafinda yeni ve daha iyi bir yoldan yeniden orgutlenmesine yonelik bir arzunun varligi;
iii) toplumun devrimci donusumunu ancak isci sinfinin kendisinin gerceklestirebilecegi ve guvence altina alabilecegi, yeni toplumda bu konularda herhangi bir yetkinin ancak isyerlerinde ve topluluklar icinde sinifin kendisi tarafindan yaratilmis konseyler tarafindan temsil edilebilecegi, bunun disinda toplumda hicbir merkezilesmenin kabul edilemez oldugu ilkesinin sinif tarafindan kabulu.
b) Sinif icinde endustriyel orgutlenme ve dayanismanin, uretim araclarinin fiziksel kontrolu ve bolusumunun gerceklestirilmesini, devletin tum kalintilarinin ortadan kaldirilmasini saglayacak duzeyde gelismis olmasi.
4. Bu konuda anarsist orgutun rolu ve anarsist dusunce aciktir. Anarsist fikirler, Kapitalist toplumun elestirisini, insan toplumunun yeni bir yoldan orgutlenisine yonelik bir bakis acisiyla iliskilendirir. Bu iliski, amaclara ulasilmasi ve ayrica sinifin kendi yeteneklerine ve kendi karar alma yetenegine guveninin insasi acisindan zorunlu ve kabul edilebilir aracin ne olduguna iliskin pratik bir kavrayisi icerir. Acikcasi, bizim rolumuz, fikirlerimizin gucunu toplumda olabildigince genis bir alana yaymaktir.
Sinifin orgutlenisi
5. Anarsist orgut, kendisini isci sinifinin bir parcasi olarak gorur; onun anarsist fikirleri ve somurulen bir sinif olarak iscilerin deneyimlerinden cikan tarihsel gelisimi, tiranligin ve somurunun her tur biciminden bagisik yeni bir toplumun yaratilmasi arayisindadir.
6. Biz, sinifin ve toplumun icinde, kendi anarsist fikir ve yontemlerimizin en genis bicimde yayilmasini ve guc kazanmasini arzuluyoruz; cunku, bunun toplumun devrimci donusumunun basariyla gerceklestirilmesini kolaylastircagina ve hizlandircagina inaniyoruz. Bu anlamda, sinif icindeki rolumuzun, dusunceler duzeyinde bir liderlik oldugunu dusunuyoruz.
7. Orgutun, fikirler duzeyindeki liderligi dolayisiyla oncu bir yapi oldugu anlayisini reddediyoruz. Bu tur bir terminoloji, ozellikle kendi tarihsel cisimlesmeleri icinde icerdigi anarsizm karsiti yananlamlar dolayisiyla, devrimci bir orgut tarafindan kabul edilemez. Biz, bir oncunun sinif icinde var oldugunu, fakat, politikalarinin Kapitalizmle isyeri temelindeki somut mucadeleden turemesinin bu oncunun temel karakteristigini olusturdugunu dusunuyoruz.
8. Sinif icinde kendi esitsiz gelisimini acik bicimde yansitan oncunun varligini kabul ederken, bir orgut olarak amacimiz, her zaman, siyasal bir uzlasma icine girmeksizin bu esitsizligi en alt duzeye indirgemek olacaktir. Sinifimiz icinde surekli ve secilmemis bir liderlige gereksinim oldugu fikrini ileri suren egilime karsi, bu hangi icerige, aciklamaya ve gerekceye sahip olursa olsun, her zaman savasacagiz.
9. Dusuncelerimize sinifin tum orgutleri icnde guc kazandirmak istiyoruz. Bunun somut anlami, WSM'nin sendikalarda ve temsilcilik ve temsilcilerin geri cagrilmasi mekanizmasinin oldugu tum diger organlarda, tum temsili gorevler icin aday olacagidir. Kontrolun o organin uyelerine ait olmadigi bir konumu asla kabul etmeyecegiz. Bu tur idari konumlar kendi iclerinde bir amac degillerdir. Bunlari kazanma mucadelesi, daha fazla demokrasi, daha fazla temsil ve daha fazla kontrol mucadelesine bagli olmalidir. Biz, her orgutsel yapida tum uyelerin ozaktivitesini arzuluyoruz.
10. Biz, bugun toplumda yasananlari aciklama ve net bir sekilde ortaya koyma yeteneginde olmaliyiz. Sosyal demokrasi ve Leninizm gibi yanlis fikirlerle mucadele etme kapasitesine sahip olmaliyiz. Biz, "sinifin kolektif bellegi" olmayi, isci hareketinin ve anarsizmin geleneklerini gelistirmeyi ve bunlari canli tutmayi amacliyoruz
11. Anarsist hareket icindeki belli bir egilimden farkli olarak, devletle, sanki devlet toplumun siniflara bolunmus olmasi olgusuyla ilintisiz bir soyutlamaymis gibi mucadele etmiyoruz. Devlet, kendi icinde, gercek dusman degildir: devletler, toplumun somuren ve somurulen siniflara bolunmus olmasinin birer urunudur. Devleti sanki toplumdan bagimsiz bir kurummus gibi gormek, budalaca bir liberal politika batakligina saplanmaya yol acar. Biz devletin ortadan kaldirilmasini savunuyoruz, cunku, otoritercilige ve bir devlete -yani azinligin yonettigi bir topluma- gereksinim duyan her tur toplum bicimine tumden karsi cikiyoruz.
12. Bizim rolumuz, egtici ve kiskirtici bir rol. Bizim liderligimiz, dusuncelerin liderligi duzeyinde bir liderlik. Kisilerin ya da bir partinin yuksek duzey komite uyelerinin liderligine ayiracak zamanimiz yok. Leninistlerin 'Devrimci Liderlik' olarak isimlendirdikleri, kendi partilerinin sinif adina kararlar (sinif bundan hoslansin ya da hoslanmasin) alma hakkina sahip olacak gelisme duzeyine erismis oldugunu ima eden liderlige yonelik bir arzu icinde degiliz. Bu tur bir liderligi, isci demokrasisini yikan otoriter bir liderlik anlayisi olarak reddediyoruz.
13. Tarih, bizim orgutumuze benzer orgutlerin devrimci bir durum sirasinda uyeliklerinde hizli bir artisi gerceklestirebildiklerini, dusuncelerine buyuk bir destek kazanabildiklerini gosteriyor; ne var ki, tarih, bunun olabilmesi icin belli bir gelismislik duzeyine erisilmesinin zorunlu olduguna da isaret ediyor. Dolayisiyla, uye kazanmamiz onem tasiyor, ancak, insanlar bize anarsizmi anladiklari, onun amaclariyla hemfikir olduklari, bizim liberter degerlerimizi paylastiklari icin katilmadiklari surece, uyeligimizdeki artisin bir degeri olmayacaktir. Pek cok sempatizandan olusan kucuk bir orgut kurmak yeterli degildir. Uyelerle taraftarlar arasinda net bir ayrim cizgisinin olmadigi yerde, yari-siyasallasmis bir kitleyi bir dizi siyasal aktivitede bir arada tutmak icin kitlesel bir merkezi aygita gereksinim duyulur. Siyasal tartisma duzey yitirir ve ciddiyetsizlik yavas yavas orgutte yer edinmeye baslar. Bu, karsilik olarak, uyelerin bagimsiz siyasal degerlendirmelerde bulunma yetenegini geriletir ve merkezi bir burokrasiye bagimliliga zemin hazirlar. Boyle bir durum, sahip oldugumuz anarsist degerlerle tam bir karsitlik icindedir.
14. Devrimci olan yalnizca gercektir. Bunu ilk olarak her kim soylemisse, dogru soylemis. Biz, gucler dengesi yuzunden erisilmesi o an icin olanaksiz olan talepler ileri surmuyoruz. Siyasetcilik oynamiyoruz. Iscileri anarsizme yonlendirmek icin aldatmacaya, gozdagi vermeye ya da onlari istismar etmeye basvurmuyoruz. Amacimiz, toplumsal degisim ve anarsizm fikrinin kabul gormesini saglamak. Isciler adina iktidari almaya calismak programimizin bir parcasi degil. Ya anarsizm ozgur ve siyasal acidan bilincli bir isci sinfinin kendi yaratisi olacaktir. . . ya da yaratilan sey anarsizm olmayacaktir.
15. Isyerlerinin mucadelenin ve orgutun merkezi oldugunu dusunuyoruz, cunku, isyeri gercek gucumuzu aldigimiz yeri olusturuyor. Fakat, bu, yasamin diger alanlarindaki mucadeleleri kucumsedigimiz ya da yok saydigimiz anlamina gelmiyor. Icinde yasadigimiz kosullarin duzeyini artiran her mucadeleyi destekliyoruz. Her firsatta, bu tur mucadeleleri sendikalara ve isyerlerine tasimaya, bunlarin orgutlu iscilerin potansiyel gucunun destegini kazanmasina, farkli mucadelelerin kapitalizmdeki ortak kokenlerinin kavranmasina dayali bir anlayis icinde birbirleriyle iliskilendirilmesine, isyerlerinde siyasal konularin tartisilmasinin mesruiyetini saglamaya calisiyoruz.
16. Tum ilerici mucadeleleri, gerek kendi amaclari acisindan ve gerekse mucadelenin insanlara kazandirabilecegi ozguveni artirmalari acisindan destekliyoruz.
17. Isciler, butun modern devrimci durumlarda, isci konseyleri bicimi altinda kendi organlarini yaratmislardir. Bunlar, devrimci komite, sovyet, vb. gibi farkli isimler almis olabilirler, fakat, ister 1917 Rusyasi, ister 1936 Ispanyasi ya da 1956 Macaristani olsun, bunlarin temel bicimi ayni kalmistir.
18. Konseyler, yalnizca sinifi patronlara karsi harekete gecirmenin en iyi araci olmakla kalmazlar, fakat ayrica yeni toplumun yonetiminin temelini hazirlarlar. Devrimciler, konseyler icinde otoriter egilimlerin fikirleriyle savasmak ve surekli olarak yeni isci demokrasisinin kendi iktidarini herhangi bir seckinler grubuna emanet etmemesi ya da herhangi bir azinligin o iktidari ele gecirmesine izin vermemesi gerektigi fikrini savunmak durumundadirlar. Devrimci orgutun uyeleri bu organlar icinde itici guc islevi gormelidirler. Bu, fikirler savasinin kazanilmasi anlamina gelir. Bu, oncu konumlarin ele gecirilmesi, bunlara hak etmedikleri bir otorite bahsedilmesi ve ardindan bunlarin samimiyete aykiri bir bicimde emirler vermeye yetkili konumlar olarak yorumlanmasi anlamina gelmez.
19. Devrim-onesi donemde, isci sinifinin partisi tarafindan kullanilacak iktidar fikirlerinin hepsine karsiyiz. Yonetenlerle yonetilenler arasindaki ayrim cok uzun zamandan beri varligini surduruyor. Bu duruma ancak isci sinifinin ozkurtulusu ile son verilebilir. Tum iktidar, yalnizca ve yalnizca isci konseylerinin elinde olmalidir. Boyle bir iktidar, bireysel ozgurlugun digerlerinin ozgurlugunu kisitlamadigi surece sinir tanimayacagi seklindeki liberter sloganla uyum icinde olacaktir.
20. Bu, yasamin tum alanlari arasinda etkin bir koordinasyona ve karar alma mekanizmasina olan gereksinimin yadsinmasi anlamina gelmez. Burada kast edilen sey, nihai otoritnin sinfin demokratik, yiginsal organlarinin elinde olacagidir. Isci konseylerinin yanisira var olacak bir devlet bahsi artik son bulmalidir! Devletin yerine isci konseylerinin federasyonu olacaktir.
21. Leninizmle olan temel farkliligimiz da bu konudadir. Otoritenin ancak otorite ile yenilgiye ugratilabilecegi konusunda Lenin'le hemfikiriz, ve biz, patronlarin otoritesinin iscilerin otoritesi tarafindan yikilacagini ileri suruyoruz. Sinif icinde bir liderlige gereksinim oldugu fikrini paylasiyoruz; fakat, biz liderligimizin ikna ve egitim ile sinirli olacagini soylerken, Leninist parti bunun otesine giderek devlet kontrolu araciligiyla iktidara dort elle sarilmaya calisir. Partinin otoritesini isciler uzerine dayatmaya girisir. Boylece, yeni ve baskici bir egemen sinifin gelismesine zemin hazirlar.
22. Devrimin, egemen sinifin zenginliginden ve iktidarindan yoksunlastirildigi baslangic asamasinda, devrimci orgut gelisimini surdurecektir. Orgutun politikasi iscilere cok daha somut ve gercekci gorunecegi icin, iscilerden orgutun saflarina yiginsal katilimlar olacaktir. Gecis doneminde (yani eski duzenin yikilmasi ile yenisinin kendisini pekistirmesi arasinda kalan zaman icinde), temel gorev, anarsist fikirlerin ve degerlerin daha da ileri tasinmasi ve tum iktidarin isci konseylerine gecmesi icin savasim verilmesidir. Devrim kendi kazanimlarini saglamlastirip pekistirdigi ve toplumun yeniden insasi basladigi zaman, gorev, anarsist ideale giden yolda sinifa yardimci olmaktir. Bu ideal giderek yerlesiklik kazandiginda ve onun gerceklestirilmesi onundeki engeller birer birer ortadan kalktiginda, devrimci orgutun gerekliligi bu surece parallel olarak azalacak ve nihayet orgut butunuyle ortadan kaybolacaktir.
Ocak 1991